İstanbul’un Beykoz ilçesinde yer alan Çubuklu Korusu, 17.2 hektarlık bir alanı kaplayarak şehrin yeşil cennetlerinden biri olma özelliğini taşımaktadır. Aynı zamanda Hıdiv İsmail Paşa Korusu olarak da bilinen bu alan, doğal güzellikleri ve tarihi dokusuyla ziyaretçilerini kendine hayran bırakmaktadır.
Çubuklu Korusu, Bizans dönemine kadar uzanan köklü bir geçmişe sahiptir. Bu korunun bulunduğu bölgenin, Bizans döneminde önemli bir yerleşim alanı olduğu söylenmektedir. Korunun içerisinde, Bizans döneminden kalma su yolları ve sarnıç kalıntıları bulunmaktadır. Tarihi kaynaklar, bu bölgenin Aziz Aleksandır tarafından kurulan ve “Akimitis” olarak adlandırılan bir manastıra ev sahipliği yaptığını belirtmektedir. Manastırda keşişlerin gece gündüz nöbet tuttukları bilgisi de tarihsel belgelerde yer almaktadır. O dönemde yaşamını yitiren Aziz Aleksandır’ın burada defnedildiği de önemli bir ayrıntıdır.
Osmanlı döneminde, Mısır Hidiv’i İsmet Paşa bu güzel korudan iki yalı satın almıştır. Onun oğlu Abbas Hilmi Paşa, bu mirasın üst kısmına “Hidiv Kasrı” adında bir köşk inşa ettirmiştir. Zamanla, vekili Şevket Muhtar aracılığıyla bu koru ve malikanenin İstanbul Belediyesi’ne satışı gerçekleştirilmiştir. Bu süreç, korunun korunması ve halkın kullanımına sunulması açısından önemli bir adım olmuştur.
Çubuklu Korusu, geçmişten günümüze kadar uzanan tarihi ile sadece bir doğal alan değil, aynı zamanda kültürel bir mirastır. Korunun yeşilliği, İstanbul’un kalabalık ve gürültülü yaşamından uzaklaşmak isteyenler için huzur dolu bir kaçış noktası sunmaktadır. Çubuklu Korusu, doğanın sunduğu güzelliklerle dolu yürüyüş yolları, piknik alanları ve dinlenme noktaları ile ziyaretçilerine keyifli anlar yaşatmaktadır.
Çubuklu Korusu’nu ziyaret etmek, hem tarihi bir yolculuğa çıkmak hem de doğanın tadını çıkarmak için harika bir fırsattır. Eski tarihlere dayanan bu koruyu keşfettiğinizde, hem geçmişin izlerini hem de günümüzün huzurunu bir arada bulacaksınız. Ziyaretiniz sırasında, korunun sunduğu doğal güzelliklerin yanı sıra tarihi kalıntıları da görerek, İstanbul’un zengin kültürel mirasını daha yakından tanıma şansı elde edeceksiniz.
Sonuç olarak, Çubuklu Korusu, hem tarih meraklıları hem de doğaseverler için eşsiz bir destinasyondur. Bu büyüleyici alanı ziyaret ettiğinizde, geçmişin izlerini takip ederken, doğanın sunduğu huzuru da hissedeceksiniz. Kesinlikle pişman olmayacağınız bir deneyim!