İstanbul’un onlarca medeniyete ev sahipliği yapmasının yanı sıra burayı evi olarak gören farklı farklı kültürler hep kendilerine ait bir şeyler bırakmıştır. Sokaklarını dolaşırken İstanbul kadar tarih kokusu alacağınız başka bir şehir bulmanız çok zordur. Peki, İstanbul’un yüzyıllar önce inşa edilen şaheserlerine ne kadar hakimsiniz? Bu kadar tarihi eserin olduğu bir yerde belki de her gün geçtiğiniz caddenin üzerinde bile gözünüzden kaçan fakat yüzlerce yıldır insanlar için çok önemli olmuş yapılar olabilir. Bu ihtimali göz önünde bulundurarak İstanbul’un az bilinen beş tarihi yerini sizler için derledik…

Ocaklı Ada Kalesi

Diğer ismi Şile Kalesi olan Ocaklı Ada Kalesi, Cenevizliler tarafından 2000 yıl önce gözetleme kalesi olarak inşa edilmiştir. Bizanslılar tarafından inşa edildiğine dair iddialar da vardır. Kale, 1305 yılında Cenovalıların eline geçmiş, 1396 yılında Yıldırım Bayezid komutasındaki Osmanlı ordusu tarafından fethedilmiştir. Çağlar boyunca iki kez tamir gören kale, 4 katlı olup 12 metre yüksekliğindedir. İlk katı kiler olarak kullanılmış diğer katları ise 20 kişilik askeri birliğin barınabileceği şekilde tasarlanmıştır. Kalenin yapımında beyaz renkli kireç taşı kullanılmıştır.

Adres: Ocaklı Ada, Şile Merkez, Şile / İstanbul

Ziyaret saatleri: Kale 24 saat ziyarete açıktır fakat çevresindeki kayalıklardan dolayı yanına yaklaşmak tehlikelidir.

Giriş ücreti: Ücretsiz



Şebsafâ Hatun Camii

Şebsafâ Hatun Camii, I. Abdülhamid’in eşi Fatma Şebsafâ Hatun tarafından oğlu Şehzade Mehmed’in hatırası için 1787 yılında yaptırılmıştır. Barok üslubunda inşa edilen caminin yapımında taş ve tuğla kullanılmıştır. Caminin mimari planı bir dikdörtgen formundadır. Caminin kapısında Şeyhülislam V. Yahya Tevfik’e ait şiir olan bir kitabe bulunur. Caminin bahçesinde, camiyi yaptıran Şebsafâ Hatun’un kabri bulunur.

Adres: Hacı Kadın Mahallesi, Atatürk Bulvarı, No:62, Fatih / İstanbul

Ziyaret saatleri: Cami, ibadet saatleri içinde ziyarete açıktır.

Giriş ücreti: Ücretsiz



İngiliz Kırım Kilisesi

Beyoğlu’nda bulunan İngiliz Kırım Kilisesi 1868 yılında İngilizler tarafından Kırım savaşının anısına yaptırılmıştır. Neogotik tarzda inşa edilen kilisenin yapımında malta taşı kullanılmıştır. Kırım Kilisesi için açılan mimarlık yarışmasını William Burges kazansa da yarışma komitesi üyeleri, Burges’in tasarımını yeterince “İngiliz” bulmaması sonucu, projenin mimarının George Edmund Street olmasına karar verdi. George Edmund Street, aynı zamanda Londra’daki Kraliyet Adalet Mahkemesi, Kadıköy Moda’daki All Saints Moda Kilisesi gibi yapıların da mimarıdır. 1970’lerde cemaati oldukça azalan kilise kapanmış, 1991 yılında Sri Lankalı Anglikan mültecilerin İngiliz Konsolosluğu’na müracaat etmesi sonucu tekrar restore edilerek açılmıştır.

İngiliz Kırım Kilisesi ile ilgili şöyle ilginç bir hikâye de vardır: Söylentiye göre, kilisenin üzerinde bulunduğu arazinin Abdülmecid tarafından İngilizlere tahsis edilmesi jestine karşılık Kraliçe Victoria, Londra yapımı henüz piyasaya çıkmış bir otomobil hediye eder. Bu hediye ile birlikte İstanbul’a ilk kez otomobil gelmiş olur fakat yine söylentiye göre dönemin şeyhülislamı, otomobilin “şeytan işi” olduğu yönünde fetva verir. Fetvanın ardından otomobil Sarayburnu’ndan denize atılır.

Adres: Şahkulu Mahallesi, Serdar-ı Ekrem Caddesi No:52, Beyoğlu / İstanbul

Ziyaret saatleri: Her gün 09.00-18.00

Giriş ücreti: Ücretsiz



Aya Yorgi Rum Patrikhane Kilisesi

Fatih ilçesinin Fener semtinde bulunur. Konstantinopolis Ekümenik Patrikhanesi ve Aziz George Patrikhane Kilisesi isimleriyle de anılır. Önceleri Burç Kilisesi isminde başka bir kilisesin bulunduğu alana inşa edilmiştir. 1700’li yıllarından başında geçirdiği bir yangın sonucunda 1720’li yıllarda restore edilmiş fakat 1738 yılında kilise de tekrar yangın çıkmıştır. Son olarak 1941 yılında bir kez daha yangın çıkan Aya Yorgi Kilisesi, 1991 yılında tekrar restore edilerek günümüzdeki haline getirilmiştir.

Aya Yorgi Kilisesi, Ekümenik Konstantinopolis Patrikhanesi’nin merkezi olmuştur. Kilisenin avlusunda patriklik binası, kütüphane ve Aya Haralambos Ayazması vardır. Kilisenin içinde IV. Haçlı Seferi’nde İstanbul’un yağmalanması sırasında kaçırılan ve 2004 yılında iade edilen Ortodoks mezhebi için önemli kişiler olan Aziz Gregory Theologian ve John Chrysostom’un kemikleri vardır. Aynı zamanda, Hz. İsa’nın Kudüs’te zincirlenerek kırbaçlandığına inanılan bir taş ve Hristiyanlık için önemli dini eşyalar da vardır.

Adres: Yavuz Sultan Selim Mahallesi, Dr. Sadık Ahmet Caddesi, No:44, Fatih / İstanbul

Ziyaret saatleri: Her gün 08.00-17.00

Giriş ücreti: Ücretsiz



Çinili Camii Külliyesi

1640 yılında Kösem Sultan tarafından yaptırılmıştır. Külliyenin mimarının Kasım Ağa olduğu düşünülmektedir. Külliye; camii, medrese, sebil ile avlu dışındaki çifte hamam, sıbyan mektebi ve çeşmeden oluşmaktadır. Girişte sol köşedeki merdivenle çıkılan ahşap kadınlar mahfili yer alır. Evliya Çelebi’ye göre burası Kösem Sultan’ın isteği üzerine sonradan ilave edilmiştir. Ana mekân, üst pencerelere kadar çiniyle kaplanmıştır. Klasik Türk çini sanatının son örneklerinden olan bu çiniler beyaz, siyah, kırmızı renklerde, karanfil, lale, gül, erik çiçeği ve papatyaların ahenkli birleşmesi göze çarpar.

Adres: Valide-i Atik Mahallesi, Allame Caddesi, Çinili Mescit Sokak, No:1, Üsküdar / İstanbul

Ziyaret saatleri: Cami, ibadet saatlerinde ziyarete açık.

Giriş ücreti: Ücretsiz, hamam girişi 25₺

Kaynak: Kültür AŞ