İstanbul’un yedi tepesinden birinin üzerinde yer alan ve mimarisiyle dikkat çeken asırlık konak Bulgur Palas, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilerek açıldı. Bulgur Palas’a giriş sadece İstanbul Senin üzerinden olacak.

Cerrahpaşa’da yer alan ve Tarihi Yarımada’yı, Marmara Denizi’ni, Üsküdar ve Kız Kulesi’nden Adalar’a kadar İstanbul’u göz alabildiğine gören konak kütüphane, çalışma, sergi ve dinlenme alanına dönüştürüldü.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Fatih’te asırlık konak Bulgur Palas’ı açtı.

İstanbul’un yedi tepesinden birinin üzerinde yer alan ve inşa edildiği dönem tartışmalara yol açan “Bulgur Palas”, mimarisi, ihtişamı ve dikkati çeken hikayesiyle tanınıyor.

Cerrahpaşa’da yer alan görkemli Habib Bey Konağı, uzun yıllar banka arşivi olarak kullanıldıktan sonra şimdilerde restore edilmeyi bekliyor.

Tarihi Yarımada’yı, Marmara Denizi’ni, Üsküdar ve Kız Kulesi’nden Adalar’a kadar İstanbul’u göz alabildiğine gören konağın ilginç hikayesi 1912’de başlıyor.

Konak, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin önemli isimlerinden Bolu Milletvekili Mehmet Habib Bey tarafından Osmanlı vatandaşı Levanten mimar Giulio Mongeri’ye yaptırıldı.

Bolu’da, 1878’de dünyaya gelen Mehmet Habib Bey, Harbiye eğitiminin ardından asker olarak Manastır’a tayin edildi. Burada İttihat ve Terakki Cemiyeti ile tanışan Habib Bey, cemiyet içerisinde yerine getirdiği görevlerle hızla yükseldi.

İttihat ve Terakki içerisinde İsmail Hakkı Paşa ve Enver Paşa’ya yakın olan Habib Bey, Bolu ve Kastamonu bölgelerini örgütledi.

2. Meşrutiyet’in 1908’de ilanının ardından yapılan seçimlerde Bolu Mebusu olarak meclise girdi.

İktidardaki İttihat ve Terakki Cemiyeti, Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla ordunun ihtiyaçlarını karşılamak için milli şirketler kurdurdu. “Milli Mahsulat”, “Milli Ekmekçiler” ile “Milli Kantariye” gibi şirketlerin İttihat ve Terakki mensupları tarafından kurulması yönetime yönelik milli burjuva eleştirilerine yol açtı.

Mehmet Habib Bey de bu dönemde ticarete girerek yerli sermaye girişiminin öncülerinden oldu.

Bulgur, arpa ve buğday gibi hububatın ticaretini yapan Habib Bey, parti üyelerine sağlanan vagon kiralama ayrıcalığıyla hatırı sayılır kazanç elde etti. Bu dönemde “Bulgur Kralı Habib Bey” olarak anılmaya başlayarak, İstanbul’un yedi tepesinden biri olan Cerrahpaşa’da arazi satın aldı.

Kendi adına yaptıracağı konak için 1912’de Levanten mimar Mongeri ile anlaştı.

Mütareke döneminde İtilaf Devletleri’nin talebi doğrultusunda İttihatçı olması dolayısıyla 10 Mart 1919’da tutuklanan Mehmet Habib Bey hapsedildi, sonrasında ise Malta’ya sürgün edildi.

Sürgün dönüşü konağın inşaatına devam eden Habib Bey, bazı malzemelerini yurt dışından getirtti.

Baltalimanı’nda bulunan yalısında yaşayan Habib Bey, ticaretten eskisi gibi para kazanamaz olduğu için Osmanlı Bankasından kredi çekti.

Milli Mücadele döneminde Anadolu’nun yokluk ve yoksulluk içinde bağımsızlık mücadelesi verdiği, İstanbul’un işgal altında olduğu zor günlerde Mehmet Habip Bey’in görkemli şato görünümündeki konağı halkın tepkisini çekti.

Bulgur tüccarının yokluk yıllarında, 81 bağımsız bölümü, 1750 metrekare açık, 3 bin 750 metrekare kapalı alanı, 1000 metrekarelik müştemilatı ve 9 metrekarelik süs havuzlu görkemli konağı o dönem dilden dile anlatıldı.

Bu görkemli yapı halk arasında “Bulgur Palas”, sahibinin ismi de “Bulgur Palas Habib Bey” olarak anıldı.

Mehmet Habib Bey, konağın tamamlanmasını göremeyerek, 48 yaşında geçirdiği kalp krizi sonrası hayatını kaybetti. Eşi Bedia Hanım, bu görkemli yapıyı borçları karşılığı Osmanlı Bankasına devretmek zorunda kaldı.

Konak, Osmanlı Bankası tarafından arşiv merkezi, kanarya hane ve Osmanlı Bankası çalışanları için konut olarak değerlendirildi. Binanın bodrum katında şubeler için kanarya yetiştirilirken üç daire çalışanlara tahsis edildi.

Söz konusu arşiv ise Türkiye’nin uzun bir dönemine tekabül eden bankacılık, hukuk ile sosyal yaşam alanlarında verilere sahip önemli bir kurumsal yapıdaydı.

Uzun yıllar arşiv binası olarak hizmet veren Bulgur Palas, Osmanlı Bankasının 2001 yılında Garanti Bankası bünyesine katılmasıyla el değiştirdi.

Bakımsızlık nedeniyle bazı bölümleri hasar gören konak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından satın alındı.

Konak büyüklüğü, ciddi maliyeti, ek yapıları, heybetli kapıları ile dönemin çok konuşulan eserleri arasında yer alıyor.

Konak ve ona bağlı yapıları kamusal amaçla değerlendirecek. İçerisinde bulunan müştemilat ve diğer ek yapılarda da kamusal fonksiyona uygun kütüphane, küçük bir restoran-kafeterya, dinlenme alanları, çok amaçlı salon ve çeşitli alanlar oluşturması düşünülüyor.

KAHVENİZ İSTANBUL SENİN’DEN!

Bulgur Palas ziyaretinizde Kültür Kafe’den ücretsiz kahve ikramı için İstanbul Senin içerisindeki “İBB Kültür” mini uygulamamızı açıp İBB Kültür Kafe – Bulgur Palas Kitaplık’a tıklayıp kare kodunuzu almanız yeterli.

İBB Kültür Mini Uygulaması İçin Tıklayın!