İstanbul’un kültür mirasını koruyan İBB Kültür Varlıkları Daire Başkanlığı bünyesindeki İBB Miras, 1610 yıllık Bukoleon Sarayını açık hava müzesine dönüştürüyor.
Günümüzde Küçük Ayasofya’nın doğusunda, Tarihî Yarımada’nın Marmara Denizi Surları üzerinde yer alan Bukoleon Sarayı’nın, Bizans Büyük Saray kompleksinin bir parçası olarak, II. Theodosius (408-450) tarafından inşa ettirildi. M.S. 4. yüzyılda Doğu Roma’ya sığınan Sasani prensi Hormisdas’ın burada bir konağı olduğu, Iustinianos’un imparator olduktan sonra yine bu çevrede bir sarayda yaşadığı ve Hormisdas Evi olarak bilinen bu yapıyı Büyük Saray’a dahil ettiği biliniyor.
Boukoleon adının ise liman rıhtımında yer alan aslanın boğaya saldırısını gösteren anıtsal heykelden geldiği düşünülüyor. Sarayın, İmparator VII. Konstantinos döneminde heykellerle süsletildiği, İmparator Nikephoros Phokas döneminde ise erzak deposu ve fırını olan bir bina ile sarayın bahçesine bir havuz yaptırıldığı biliniyor.
Latin işgali sırasında bir dönem Latin kralları tarafından kullanılan saray, işgal sonrasında Bizans hanedanının Tekfur Sarayı’na geçmesi sebebiyle âtıl durumda kaldı. Doğal afetlerden kaynaklı tahribatın yanı sıra bölgenin Osmanlı döneminde yerleşim alanına dönüşmesiyle yaşanan gelişmeler ve önünden geçen sahil yolu ile arkasında uzanan demiryolu yapımları sarayın zarar görmesine neden oldu.
1600 yıllık geçmişe sahip Bukoleon Sarayı UNESCO Dünya Kültür Miras listesinde yer alıyor. İBB Miras tarafından kazı ve restorasyon çalışmaları tamamlandığında Bukoleon Sarayı, açık ve kapalı alanlarıyla birlikte yaklaşık 8.500 m2’lik alana yayılan bir açık hava müzesi olarak şehre kazandırılacak. Heyecan verici keşiflere tanık olan restorasyon çalışmaları sürdürülürken açık şantiye kapsamında düzenlenen geziler ile saray İstanbulluları bekliyor.