Sarp Apak, rüştünü ispat etmiş bir sahne yüzü… Kariyer sürecinin kilometre taşlarını kendisinden dinledik..
Bir röportajında stand up yapma fikrinin 10 yıl kadar geciktiğini söylemişsin. Tamam bu süre içerisinde pek çok iş yaptın ama daha önce denemek istemez miydin?
Çok isterdim. Çünkü yolda öğrenilen bir iş olduğunu şimdi anlıyorum. “Ah keşke!” dediğim şeyler var ama o konfor alanı o kadar güçlü bir şey ki… Sadece maddi kazanç değil, belli bir pozisyondasın, bunun da bir gücü var. Kendini tartışmaya açmak, “E o kadar da komik değil ki!” dedirtmek ya da “Benim ilgimi çekmedi” gibi egomuza dokunacak sözleri göze almakla ilgili bir olgunluk eksikliğim vardı.
Günümüzde sosyal medya sebebiyle anında yorum alma durumu var. Bir dakika içerisinde yüzlerce yorum görebilirsin kendinle ilgili.
Ben yorum okuma bağımlısıyım, her yorumu okumaya çalışıyorum. Kötü olanlar tabii ki insan olduğumuz için gözümüze ilk çarpanlar ama iyi yorumlardan da bir şeyler öğreniyorum. Şunu anlıyorsun, gerçekten hiç ilgisini çekmediği için kötü şeyler yazanlar ayrı ama seni bir zümreye dâhil görüp “Bunlarda tam yetenek yok, Gülse Birsel ellerinden tuttu, zorla tepeden indirdi” diyenler var. Bir yandan da senin mesleğinin gerçekten bu olduğunu, oyuncu olduğunu ve koca bir havuzda hepimiz gibi çırpına çırpına pozisyon elde ettiğini anlayan insanlar var. Seninle ilgilenen, ne yaptığını merak eden insanları net ayırıyorsun ve kendini samimi bir şekilde açıkladığında da tüm kitlenin anladığını görüyorsun.
Stand up kültürü özellikle son 1-2 yıldır tüm ülkeye yayılıyor. Ben de dâhil birçok kişi denemeler yapıyor.
Kesinlikle. Zaten biz yazılı değil de sözlü kültürün hâkim olduğu bir toplumuzdur. Hatta eksikliğimiz diye de söylenir ama şimdi artımız olduğunu da görmeye başladık. Biz çok güzel konuşuruz, dinlemeyi pek bilmeyiz evet ama yine de bir dinleme kültürümüz vardır. Ben bir şekilde bunun beslendiğini görüyorum. Beni en çok heyecanlandıran ve umutlandıran şey, tüm jenerasyonlara dokunan bir konuşma eksikliği var. Demek ki toplumsal bir ruh hâli geldi çattı şimdi. Bunun içindeyiz, sen de stand up yapıyorsun, ben de yapıyorum ve görüyorum, insanlar bir hikâye dinlemeye açık. Gülme ihtimalini başkabir ihtimalden daha çekici buluyorlar. Bunun bir kenarında olmak çok güzel, daha yolun başındayım. 20 yıllık tiyatrocu olsam da…
RÖPORTAJ: MELİS DANİŞMEND
Devamı için: